Psikolojide etkinlik yaklaşımı

Psikolojide ya da faaliyet teorisindeki etkinlik yaklaşımı nispeten yeni kurulmuş bir psikolojik okuldur (1920-1930). İnsan ruhunun çalışmasına tamamen yeni bir yaklaşımdır. "Konu Etkinliği" adlı bir kategoriye dayanmaktadır.

Psikolojide etkinlik yaklaşımının özü

Aktivite yaklaşımının teorisyenleri, aktif insan varoluşunun türlerinden biri olarak aktiviteyi görürler, ki bu her şeyden önce, yaratıcı dönüşüm, çevreleyen gerçekliğin bilişini hedefler. Böylece, aşağıdaki özelliklerin aktivitede içkin olduğu düşünülmektedir:

  1. Doğuştan, bir kişinin hiçbir faaliyeti yoktur, yetiştirilmesinin tüm süresi boyunca ve aynı zamanda eğitim gelişir.
  2. Bireyin herhangi bir faaliyetini yerine getirmesi, bilincini sınırlayan sınırların ötesine geçmeyi başarır, hem tarihsel gelişime hem de ilerlemeye katkıda bulunan hem manevi hem de maddi değerleri yaratır.
  3. Faaliyet, hem doğal ihtiyaçları hem de kültürel, bilgi için susuzluk, vb.
  4. Üretken bir karakteri var. Böylece, ona başvururken, kişi ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olarak tüm yeni ve yeni yollar yaratır.

Aktivite teorisinde, bilincin, insan aktivitesi ile ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olduğuna inanılmaktadır. İlkini belirleyen, ancak tam tersi değil. Bu yüzden psikolog M. Basov, yapısında yer alan bilinç ve davranışları tam olarak önerdi. Onun düşüncesine göre, faaliyet, bir görev yoluyla ayrılmaz biçimde bağlantılı olan ayrı mekanizmalardır. Bu yaklaşımın temel sorunu Basov, hem faaliyetlerin oluşumunu hem de gelişimini gördü.

Psikolojide etkinlik yaklaşımının prensipleri

Faaliyet yaklaşımının Sovyet okulunun kurucularından biri olan S. Rubinshtein, Marx ve Vygotsky'nin yazılarının felsefi teorisine dayanarak bu kuramın temel temel ilkesini oluşturdu. Sadece aktivitede, hem bir kişinin hem de onun ruhunun bilincinin doğduğunu ve oluştuğunu ve faaliyette tezahür ettiğini söylüyor. Başka bir deyişle, analizde, ruhsallığı ayrı ayrı düşünürken bir anlam yoktur. Rubinshtein, davranışçıların (aktiviteyi de okuyan) öğretilerinde hatalı olarak kabul edildiğini ve buna biyolojik bir yaklaşım getirdiğini düşünmektedir.

Kişilik psikolojisinde etkinlik yaklaşımı

Bu yaklaşımın destekçileri, her bireyin kişiliğinin nesnel faaliyette, yani dünyaya karşı tutumunda sergileneceğini öne sürmektedir. Hayatı boyunca, bir kişi çeşitli etkinliklere katılır. Bu, yaşam koşullarıyla bağlantılı olduğu toplumsal ilişkilerden kaynaklanmaktadır. Bazıları hayatında belirleyici olurlar. Bu herkesin kişisel çekirdeğidir.

Böylece, A. Leontiev'e göre, psikolojide, kişilik-etkinlik yaklaşımında, bireyin yapısı:

Psikolojide sistem etkinliği yaklaşımı

Standartların temeli, genel bilimsel araştırma formlarının bütünü, ilkeleridir. Onun özü, sistemin koşullarının, bu koşullara dayalı olarak, çalışmanın yapıldığı sistemin çerçevesi içinde gerçekleştirilmesi gerektiği gerçeğinde yatmaktadır. Bu yaklaşım, her birinin kimliğini üç farklı sistemin kurucu unsuru olarak görür: