Yaşlanma her zaman iç organların, özellikle de kalbin ihlali ile eşlik eder. Bu nedenle, 55 yaşın üstündeki kadınlar genellikle yüksek ve düşük üst baskıya sahip olduklarını fark ederler. Bu patolojik duruma izole sistolik arteriyel hipertansiyon denir, serebral dolaşım bozukluklarının gelişme olasılığını değerlendirmede ana risk faktörlerinden biridir.
Yüksek üst basınç ve normal düşük nedenleri
İzole arteryel sistolik hipertansiyon çeşitli dış faktörlere bağlı olarak ortaya çıkar:
- strese duyarlılık;
- depresyon;
- uyku eksikliği;
- sigara;
- çok güçlü fiziksel ve zihinsel stres;
- fazla kilolu ;
- Diyette aşırı tuz;
- alkol kötüye kullanımı;
- diyette yağların yaygınlığı.
Bu durumun, hem sistetolde hem de diyastolde kalbin bozulmasına daha çok katkıda bulunduğuna dikkat çekmek gerekir. Ancak bu yüzden üst basıncın yüksek olması normal bir alt indeks ile kesin olarak kurulamamaktadır. Kardiyologlar bunun iç organların hastalıklarından da etkilendiğini öne sürerler:
- tiroid bezinin aşırı aktivitesi;
- aort kapak patolojisi;
- adrenal bezlerin aşırı çalışması;
- obstrüktif uyku apne sendromu;
- arterlerin aterosklerozu ;
- böbrek hastalığı;
- damarlardaki kolesterol plakları.
Kadınlarda tanımlanan sorunun menopoz döneminde hormon östrojen üretimindeki azalmaya bağlı olarak ortaya çıkabileceğini gösteren çalışmalar vardır.
Yüksek bir üst baskı ve normal bir alt ile ne almalıyım?
Genel olarak, izole sistolik hipertansiyon için ilaç tedavisi indapamid ile ilaçların kullanımına dayanmaktadır:
- Sökmek-CP;
- İndapamid-MB;
- Arifon-Geciktirme.
Daha yeni bir muhafazakar yaklaşım da var. Bu durumda spironolakton veya eplerenon bazlı ilaçların alınması tavsiye edilir. Bu aktif bileşenler, diyastolik değerleri etkilemeden, sistolik basıncı daha büyük ölçüde azaltabilmektedir.
Eşzamanlı olarak, tarif edilen izole hipertansiyon tipinin tedavisinde çeşitli nitratların kullanımı üzerine çalışmalar yürütülmektedir. Örneğin, izosorbiddinitrat özellikle yaşlı hastalarda, üst baskıyı etkili ve hızlı bir şekilde normalleştirir. Bu, 8 haftadan itibaren oldukça uzun bir terapi gerektirir.