Ayak üzerinde Hygroma

Higroma, eklemlerin eklemlerinde görülen iyi huylu bir kisttir. İçinde bir kapsül formunda oluşumu bir seröz viskoz sıvı ile doldurulur. Bacakdaki higroma, sıklıkla eklemleri belirgin yükte olan insanlarda görülür. Ayak, ayak, diz veya ayak bileğinin altında bir ayak higrogası görünebilir.

Bacakdaki higroma tehlikeli midir?

Hygroma estetik görünmez ve büyüdükçe çevre dokulara ve sinir uçlarına baskı yapmaya, rahatsızlık ve hatta acı vermeye başlar. Bu da mümkündür:

Her durumda, kendinizi higrom bir insanda bulmak, ziyareti doktora ertelemeyin!

Bacakdaki higroma tedavisi

Terapi atamadan önce, doktor, eğitimin kötü huylu niteliğini dışlamak için bir teşhisten geçmenizi tavsiye eder. Bu amaçla bir X-ışını incelemesi gerçekleştirilir veya bir ponksiyon alınır.

Tümörün benign olduğundan emin olmak için uzman tedavi yöntemlerini belirler. Higrozun tedavisinde etkili yöntemler arasında ameliyatsız bacaklar vardır:

1. Fizyoterapi:

2. Uzun iğne ile tümörün içeriği dışarı pompalandığında delinir ve herhangi bir sklerozan ilaç, örneğin, Doxycycline , temizlenmiş mağaraya enjekte edilir. Tıbbi prosedürün üstesinden gelmek için, rekürrens riskini azaltmak için, bir steroid enjeksiyonu yapılır ve steril bir basınç bandajı uygulanır.

Higromada cerrahi müdahale

Higmanın, parmağın ve ayağın diğer kısımlarının cerrahi tedavisi, herhangi bir büyüklükte oluşumu ortadan kaldırmanın en etkili yolu olarak kabul edilir. Ayrıca, bu tedavi yönteminin kullanımı - hastalığın nüksünü önleme garantisi. Kapsül eksize edilerek lokal anestezi altında cerrahi girişim yapılır. Elde edilen yara sütüre edilir ve yukarıdan bir bandaj uygulanır. Operasyonun süresi 30 dakikaya kadardır ve rehabilitasyon süresi 7 ila 10 gündür.

Son yıllarda giderek daha fazla sayıda hasta lazerle tedavi edilen higroma olmaktadır. Bu tür bir tedavide, lazer ışınları ile ısınmaya bağlı olarak tümör hücreleri yok edilir ve çevre dokular değişmeden kalır. Yöntem iyidir çünkü yara hızlı bir şekilde iyileşir, manipülasyondan sonra hiçbir yara izi veya yara izi kalmaz ve relaps yüzdesi sıfıra yakındır.