Kişilik. Günümüze kadar binlerce filozof ve daha sonra psikologlar, özünü, gerçek “ben” i, bilincinin doğasını ve bilinçdışının gizli motiflerini bilmek isterler. Her insan, kendini tam olarak bildiğine inanmamış gibi, yanlıştır. Hepimiz muazzam evrenin parçacığının sonu bilinmemektedir. Bu nedenle, kişilik sorunu, bugün için sosyal psikoloji ile ilgili kalır.
Kişiliğin psikolojide anlaşılması sorunu
Yani, bugün için, birçok yetenekli psikologun çalışmaları sayesinde, kişilik çalışmasında aşağıdaki yaklaşımlar vardır:
- Sosyo-psikolojik yapısının teşhisi.
- Kişiliğin sosyoloji ve psikoloji açısından incelenmesi.
- Sosyalleşmesinin tüm olası yollarının analizi.
Eğer onun yapısı hakkında konuşursak, Z. Freud'un öğretilerine göre, şunu ayırt etmeliyiz:
- "Bu" kişisel bileşeni. Bunlar, her halükarda toplum tarafından kınanacak olan sürücüleri içerir.
- "Üstbenlik." Bu kategoride ahlak kurallarına, insanın ahlaki ilkelerine atfedilmelidir.
- "Ben değilim." Bedensel ihtiyaçları, içgüdüleri birleştirir. Her iki önceki bileşen arasında her zaman bir mücadele vardır.
Kişilik oluşumu sorunu
Gelişiminin belirli aşamalarında, bir kişi mükemmelleştirilir, olgun bir kişiliğe dönüşür. Formasyonunun aşamaları, tam olarak eğitim sürecinde ortaya çıkar. Buna ek olarak, toplumla etkileşim kurmak, iletişim becerilerini geliştirmek, her birimiz özgüven geliştirir, bireyselliğini açığa çıkarır.
Sosyolojide kişilik sorunu
Sosyologların bir kişi kavramını şu şekilde tanımlamaları alışılmış bir durumdur:
- kendi aralarındaki etkileşim konusu, toplum;
- Bireyin ayrı bir niteliği olarak, kendisini sadece toplumla, eklemle, harekatla, ortak çalışma anlarında hissettirir.